23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında tüm ebeveynler ve öğretmenler için vazgeçilmez on kitaplık set:
BİR YETİŞKİN YARATMAK
Aşırı derecede koruyucu ebeveynliğin zararlarını anlatan bu kitap, kendine güvenen yetişkinler yetiştirebilmenin alternatif yolunu anlatıyor. Yazar, aşırı koruyucu ebeveynliğin çocuklara, onların aşırı stresli anne-babalarına ve topluma nasıl zarar verdiğini vurguluyor. Yazar, bir yandan ebeveynlerin umutlarına ve korkularına dikkat çekerken diğer yandan da çocuklarınızın kendi hatalarını yapmalarına izin vermenin, esneklik, beceriklilik ve azim kazanmalarının başarı için önemini vurguluyor.
ÖĞRETME, YÜREKLERİYLE ÖĞRENSİNLER
Türkiye, eğitim alanında başı özellikle dertte olan ülkelerin ön sıralarında. Aileler, yetkililer ve uzmanlar yıllardır çözümler üretmeye çalışıyor ama bir arpa boyu yol alamıyorlar. Ronald S. Barth ABD’de eğitim alanının sağlıklı işlemesine ömrünü adamış bir eğitimci olarak, zamanında aynı darboğazlardan geçip sorunlarının bir kısmını çözen ABD örneğini irdeliyor. Sistemin çeşitli kademelerinde öğretmenlik ve yöneticilik yaparken yaşadıklarına, karşılaşılması kaçınılmaz sorunlara ve önerdiği çözümlere yer veriyor.
KÖY ENSTİTÜLERİ: YARIM KALAN AYDINLANMA ATILIM
"Köy Enstitüsü kökenli Prof. Dr. İsa Eşme nice öğretim, deneyim aşamalarından sonra ülkemizin seçkin eğitimbilimlerinden biri olmuştur. Yıllarını vererek yazdığı Yarım Kalan Aydınlanma Atılımı Köy Enstitüleri adlı kitabında, köylere öğretmen yetiştirme amacıyla kurulan Köy Enstitüleri'nin kuruluş, kapatılış dönemlerini eleştirel bir gözle yansıtarak görevini yerine getirmiştir. Eşme, kitabında, Köy Enstitüleri ile başlayan 'aydınlatma atılımı'nı tamamlama yolunda umut yaratan her gelişmeyi değerlendiriyor. Günümüz koşullarında, devletten bir şey beklemeden, 2003 yılında, Eğitim Fakültesi Dekanı olarak görev yaptığı üniversitesinde düzenlenen bir projede alınan kararların uygulanabileceği kanısı uyandıran kurumlaşma denemelerinden örnekler veriyor. Eşme'nin bu konuda 'yarım kalan aydınlanma atılımı'nın tamamlanmasında umduğunu belediyelerce oluşturulacak 'Kent Enstitüleri'ne bağladığını görüyoruz. Kitabın, bu görüşü benimseyenlere iyi bir yol gösterici olacağını düşünüyorum."
BİR YETİŞKİN YARATMAK
Aşırı derecede koruyucu ebeveynliğin zararlarını anlatan bu kitap, kendine güvenen yetişkinler yetiştirebilmenin alternatif yolunu anlatıyor. Yazar, aşırı koruyucu ebeveynliğin çocuklara, onların aşırı stresli anne-babalarına ve topluma nasıl zarar verdiğini vurguluyor. Yazar, bir yandan ebeveynlerin umutlarına ve korkularına dikkat çekerken diğer yandan da çocuklarınızın kendi hatalarını yapmalarına izin vermenin, esneklik, beceriklilik ve azim kazanmalarının başarı için önemini vurguluyor.
ÖĞRETME, YÜREKLERİYLE ÖĞRENSİNLER
Türkiye, eğitim alanında başı özellikle dertte olan ülkelerin ön sıralarında. Aileler, yetkililer ve uzmanlar yıllardır çözümler üretmeye çalışıyor ama bir arpa boyu yol alamıyorlar. Ronald S. Barth ABD’de eğitim alanının sağlıklı işlemesine ömrünü adamış bir eğitimci olarak, zamanında aynı darboğazlardan geçip sorunlarının bir kısmını çözen ABD örneğini irdeliyor. Sistemin çeşitli kademelerinde öğretmenlik ve yöneticilik yaparken yaşadıklarına, karşılaşılması kaçınılmaz sorunlara ve önerdiği çözümlere yer veriyor.
KÖY ENSTİTÜLERİ: YARIM KALAN AYDINLANMA ATILIM
"Köy Enstitüsü kökenli Prof. Dr. İsa Eşme nice öğretim, deneyim aşamalarından sonra ülkemizin seçkin eğitimbilimlerinden biri olmuştur. Yıllarını vererek yazdığı Yarım Kalan Aydınlanma Atılımı Köy Enstitüleri adlı kitabında, köylere öğretmen yetiştirme amacıyla kurulan Köy Enstitüleri'nin kuruluş, kapatılış dönemlerini eleştirel bir gözle yansıtarak görevini yerine getirmiştir. Eşme, kitabında, Köy Enstitüleri ile başlayan 'aydınlatma atılımı'nı tamamlama yolunda umut yaratan her gelişmeyi değerlendiriyor. Günümüz koşullarında, devletten bir şey beklemeden, 2003 yılında, Eğitim Fakültesi Dekanı olarak görev yaptığı üniversitesinde düzenlenen bir projede alınan kararların uygulanabileceği kanısı uyandıran kurumlaşma denemelerinden örnekler veriyor. Eşme'nin bu konuda 'yarım kalan aydınlanma atılımı'nın tamamlanmasında umduğunu belediyelerce oluşturulacak 'Kent Enstitüleri'ne bağladığını görüyoruz. Kitabın, bu görüşü benimseyenlere iyi bir yol gösterici olacağını düşünüyorum."
Adnan Binyazar
MİLENYUM KUŞAĞININ KURALLARI
Dijital dünyada büyüyen Milenyum kuşağı, yeni bir tüketici kuşağına dönüşüyor. Bu dijital dünyaya meraklı yeni tüketicilerin kendilerine özgü iletişim ve tüketim alışkanlıkları var. Bu da iş dünyası için farklı pazarlama ve satış yaklaşımları, yeni müşteri hizmetleri anlayışı ve yeni yönetici-çalışan ilişkileri anlamına geliyor. Yazar T. Scott Gross, Milenyum Kuşağının Kuralları’nda bu yeni kuşağın özellikleri, tercihleri, talepleri ve bunların altında yatan nedenleri ele alırken bu kuşağın üyesi olan müşterilerinize ya da bu kuşaktan çalışanlarınıza nasıl yaklaşabileceğinize dair öneriler sunuyor.
İŞ'TE Z KUŞAĞI
İş dünyası Milenyum Kuşağının yarattığı yenilikçi rüzgârın hâlâ etkisindeyken Z Kuşağı kapıya dayandı bile. İdealist ve işbirlikçi Y Kuşağı, yavaş yavaş yönetici pozisyonlara geçerken şimdi bir de onlardan oldukça farklı olan Z Kuşağına mı uyum sağlamak gerekiyor?
"Dijital yerliler” olarak anılan Z Kuşağı gerçekçi, hırslı, bağımsız ama sürekli bağlantıda kalan anlayışıyla alışkanlıklarımızı, hatta dilimizi oldukça değiştireceğe benziyor. "Her yer işyeri!” diyen Z Kuşağı iş yapma biçimlerimizden bağlantılarımıza kadar neleri, nasıl değiştirecek? Peki ya onlar işyerine, ekip arkadaşlarına ve patronlarına nasıl uyum sağlayabilirler?
GÖÇMEN ÇOCUKLARIN OKUL HALLERİ
Yirmi birinci yüzyılın en önemli vakalarından biri olarak anılmaya aday olan göçmen vakasına değinen bu kitap, göçmen çocukların eğitimine odaklanıyor. Geçmiş deneyimleri güncel sorunlara ışık tutacak bir biçimde harmanlayan bu çalışma Fransa, İngiltere, Hollanda, İspanya, İsveç ve ABD’de ikinci kuşak göçmenlerin eğitimine dair kayda değer veriler sunuyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinden çeşitli sosyal bilimcilerin katılımıyla gerçekleştirilen kapsamlı bir araştırmanın bulgularını sunan bu çalışma, hem bilimsel açıdan hem de konuyla ilgili sivil toplum etkinliklerine ve karar alıcılara yol gösteriyor. Göçmen çocukların eğitim durumunu bahsi geçen ülkelerdeki yerli çocukların durumuyla karşılaştıran bu araştırma, aradaki farklılıklara ve eşitsizliklere vurgu yapıyor. Bu noktadan yola çıkarak göçmenlerin uyum sürecinin aksayan yönlerini ortaya koyuyor.
ANA BABALIK SANATI
Çocuklarla ilişkilerimizde genellikle onlara sevgi verir, karşılığında saygı bekleriz. İdeal olan, ikisini iki yönde birleştirmektir. Çocuğunuza saygılı davranırsanız onun da size sevgisinin doruğa çıktığını görürsünüz. Tom Sturges başarmış bunu. Dünyanın en iyi babası olmaya çalışırken yaşadıklarını ve öğrendiklerini somut, pratik, eğlenceli ayrıntılarla anlatıyor.
ANA BABALIK SANATI-2
Tom Sturges’in Ana-Babalık Sanatı adlı kitabı çocuk yetiştirme konusundaki boşluğun giderilmesine büyük katkı sağladı. İki oğlu delikanlı oldu şimdi. Arada yaşadıklarını ve öğrendiklerini daha da renklenmiş bir dille yeni kitabında anlatıyor. Kız yetiştirme konusunda gözlem ve araştırma yoluyla kazandığı bilgeliği de ekleyerek... Okuyun bu kitabı, "insan”ın yetişmesi konusunda yeni bir anlayış kazanacaksınız.
BAŞARI İÇİN KÜÇÜK ADIMLAR
Rehberlik Koordinatörü ve Tercih Uzmanı Cihan Yeşilyurt’un dogrutercih.com web sitesinde yayınlanan yazıları ilk kez bir araya getiriliyor. Üniversiteye hazırlanan tüm gençler için gerçek yaşamdan örneklerle dolu, keyifli bir kitap.
KENDİNİZİ TANIYIN
Bir tür "karakter röntgeni” diyebileceğimiz tip belirleme araçlarının en denenmişi olan Myers-Briggs sistemi, insan seçiminde sayısız kişi ve kuruma yarar sağladı. Daha da önemlisi, kişi o sistem sayesinde bütün özellikleri ve ayrıntılarıyla kendini de "hem yakından hem içten” tanıyabiliyor. Üşenmeyin, biraz vaktinizi ayırıp Myers-Briggs testlerinin sorularını yanıtlayın. İnsanlar -kendiniz dâhil- bir daha gözünüze "kapalı kutu” olarak görünmeyecek.
VE
TİLKİ ve KİRPİ ile AKTİVİTELER
MİLENYUM KUŞAĞININ KURALLARI
Dijital dünyada büyüyen Milenyum kuşağı, yeni bir tüketici kuşağına dönüşüyor. Bu dijital dünyaya meraklı yeni tüketicilerin kendilerine özgü iletişim ve tüketim alışkanlıkları var. Bu da iş dünyası için farklı pazarlama ve satış yaklaşımları, yeni müşteri hizmetleri anlayışı ve yeni yönetici-çalışan ilişkileri anlamına geliyor. Yazar T. Scott Gross, Milenyum Kuşağının Kuralları’nda bu yeni kuşağın özellikleri, tercihleri, talepleri ve bunların altında yatan nedenleri ele alırken bu kuşağın üyesi olan müşterilerinize ya da bu kuşaktan çalışanlarınıza nasıl yaklaşabileceğinize dair öneriler sunuyor.
İŞ'TE Z KUŞAĞI
İş dünyası Milenyum Kuşağının yarattığı yenilikçi rüzgârın hâlâ etkisindeyken Z Kuşağı kapıya dayandı bile. İdealist ve işbirlikçi Y Kuşağı, yavaş yavaş yönetici pozisyonlara geçerken şimdi bir de onlardan oldukça farklı olan Z Kuşağına mı uyum sağlamak gerekiyor?
"Dijital yerliler” olarak anılan Z Kuşağı gerçekçi, hırslı, bağımsız ama sürekli bağlantıda kalan anlayışıyla alışkanlıklarımızı, hatta dilimizi oldukça değiştireceğe benziyor. "Her yer işyeri!” diyen Z Kuşağı iş yapma biçimlerimizden bağlantılarımıza kadar neleri, nasıl değiştirecek? Peki ya onlar işyerine, ekip arkadaşlarına ve patronlarına nasıl uyum sağlayabilirler?
GÖÇMEN ÇOCUKLARIN OKUL HALLERİ
Yirmi birinci yüzyılın en önemli vakalarından biri olarak anılmaya aday olan göçmen vakasına değinen bu kitap, göçmen çocukların eğitimine odaklanıyor. Geçmiş deneyimleri güncel sorunlara ışık tutacak bir biçimde harmanlayan bu çalışma Fransa, İngiltere, Hollanda, İspanya, İsveç ve ABD’de ikinci kuşak göçmenlerin eğitimine dair kayda değer veriler sunuyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinden çeşitli sosyal bilimcilerin katılımıyla gerçekleştirilen kapsamlı bir araştırmanın bulgularını sunan bu çalışma, hem bilimsel açıdan hem de konuyla ilgili sivil toplum etkinliklerine ve karar alıcılara yol gösteriyor. Göçmen çocukların eğitim durumunu bahsi geçen ülkelerdeki yerli çocukların durumuyla karşılaştıran bu araştırma, aradaki farklılıklara ve eşitsizliklere vurgu yapıyor. Bu noktadan yola çıkarak göçmenlerin uyum sürecinin aksayan yönlerini ortaya koyuyor.
ANA BABALIK SANATI
Çocuklarla ilişkilerimizde genellikle onlara sevgi verir, karşılığında saygı bekleriz. İdeal olan, ikisini iki yönde birleştirmektir. Çocuğunuza saygılı davranırsanız onun da size sevgisinin doruğa çıktığını görürsünüz. Tom Sturges başarmış bunu. Dünyanın en iyi babası olmaya çalışırken yaşadıklarını ve öğrendiklerini somut, pratik, eğlenceli ayrıntılarla anlatıyor.
ANA BABALIK SANATI-2
Tom Sturges’in Ana-Babalık Sanatı adlı kitabı çocuk yetiştirme konusundaki boşluğun giderilmesine büyük katkı sağladı. İki oğlu delikanlı oldu şimdi. Arada yaşadıklarını ve öğrendiklerini daha da renklenmiş bir dille yeni kitabında anlatıyor. Kız yetiştirme konusunda gözlem ve araştırma yoluyla kazandığı bilgeliği de ekleyerek... Okuyun bu kitabı, "insan”ın yetişmesi konusunda yeni bir anlayış kazanacaksınız.
BAŞARI İÇİN KÜÇÜK ADIMLAR
Rehberlik Koordinatörü ve Tercih Uzmanı Cihan Yeşilyurt’un dogrutercih.com web sitesinde yayınlanan yazıları ilk kez bir araya getiriliyor. Üniversiteye hazırlanan tüm gençler için gerçek yaşamdan örneklerle dolu, keyifli bir kitap.
KENDİNİZİ TANIYIN
Bir tür "karakter röntgeni” diyebileceğimiz tip belirleme araçlarının en denenmişi olan Myers-Briggs sistemi, insan seçiminde sayısız kişi ve kuruma yarar sağladı. Daha da önemlisi, kişi o sistem sayesinde bütün özellikleri ve ayrıntılarıyla kendini de "hem yakından hem içten” tanıyabiliyor. Üşenmeyin, biraz vaktinizi ayırıp Myers-Briggs testlerinin sorularını yanıtlayın. İnsanlar -kendiniz dâhil- bir daha gözünüze "kapalı kutu” olarak görünmeyecek.
VE
TİLKİ ve KİRPİ ile AKTİVİTELER
Meraklı Tilki ve Sevimli Kirpi...
Bu ikili, çocuklar ve ailelerle bir yıla yayılan serüven dolu yolculukta buluşuyor. Çocuklar yaşamı, Tilki ve Kirpi'nin neşeli serüvenleriyle keşfediyor. İki sevimli dost, öğrenmeye meraklı çocukları ve ailelerini 12 temadan oluşan aktivite kutusunda buluşturuyor.
Her aya özel temalı bir kitap:
Ocak: Ben Yapabilirim
Şubat: Uzay
Mart: Kendimi Dinliyorum
Nisan: Çevremiz
Mayıs: Böcekler
Haziran: Su
Temmuz: Hayal Gücü
Ağustos: Merak
Eylül: Yolculuk
Ekim: Duygular
Kasım: Dinozorlar
Aralık: Sağlık
HEDİYELER
PSİKOLOJİ: Çok Kısa Bir Başlangıç
Neyi niçin yaptığımıza dair merakımız ve bu merakın peşinden giderek elde edilen sonuçlar zihin, akıl, duygular ve davranışlarımız hakkındaki soruları kamçılamaya devam ediyor. Gillian Butler ve Freda McManus psikoloji alanındaki en temel sorularla işe koyuluyor ve Psikoloji: Çok Kısa Bir Başlangıç adlı bu kitapta psikolojinin başlıca çalışma alanlarını ve gelişen yönlerini masaya yatırıyorlar: Algı, öğrenme, düşünme, bellek, dikkat, psikolojik ve sosyal gelişim, motivasyon ve duygular, bireysel farklılıklar, anormallik ve birbirimizi nasıl etkilediğimiz gibi konular kitaptaki ana başlıklardan bazıları.
Yazarlar nörobilim, evrimsel psikoloji ve bilişsel psikoloji gibi alanlardaki ilerlemeleri dikkate alarak beynin nasıl çalıştığına dair güncel gelişmeleri de yorumluyor. Psikoloji biliminin hayatımızın pek çok alanında nasıl kullanıldığına, ayrıca gelecekte nasıl kullanılabileceğine dair değerlendirmeleri de dikkat çekiyor. Bu kitap, psikolojiye ilgi duyan ve popüler kişisel gelişim kitaplarından fazlasını arayan meraklı okurlar için etkili bir rehber olacaktır.
KAYGI Şubat: Uzay
Mart: Kendimi Dinliyorum
Nisan: Çevremiz
Mayıs: Böcekler
Haziran: Su
Temmuz: Hayal Gücü
Ağustos: Merak
Eylül: Yolculuk
Ekim: Duygular
Kasım: Dinozorlar
Aralık: Sağlık
HEDİYELER
PSİKOLOJİ: Çok Kısa Bir Başlangıç
Neyi niçin yaptığımıza dair merakımız ve bu merakın peşinden giderek elde edilen sonuçlar zihin, akıl, duygular ve davranışlarımız hakkındaki soruları kamçılamaya devam ediyor. Gillian Butler ve Freda McManus psikoloji alanındaki en temel sorularla işe koyuluyor ve Psikoloji: Çok Kısa Bir Başlangıç adlı bu kitapta psikolojinin başlıca çalışma alanlarını ve gelişen yönlerini masaya yatırıyorlar: Algı, öğrenme, düşünme, bellek, dikkat, psikolojik ve sosyal gelişim, motivasyon ve duygular, bireysel farklılıklar, anormallik ve birbirimizi nasıl etkilediğimiz gibi konular kitaptaki ana başlıklardan bazıları.
Yazarlar nörobilim, evrimsel psikoloji ve bilişsel psikoloji gibi alanlardaki ilerlemeleri dikkate alarak beynin nasıl çalıştığına dair güncel gelişmeleri de yorumluyor. Psikoloji biliminin hayatımızın pek çok alanında nasıl kullanıldığına, ayrıca gelecekte nasıl kullanılabileceğine dair değerlendirmeleri de dikkat çekiyor. Bu kitap, psikolojiye ilgi duyan ve popüler kişisel gelişim kitaplarından fazlasını arayan meraklı okurlar için etkili bir rehber olacaktır.
İngiliz edebiyatı hakkında çalışmalarıyla bilinen Leeds Üniversitesi profesörü Francis O’Gorman, kaygının nedenlerini ve onunla baş etmenin yollarını ve kaygılı kişinin özelliklerini sorguluyor. Bunu yaparken de ‘kaygı’nın kökenini anlayabilmek için kültürel ve edebi tarihin derinliklerinde bir gezintiye çıkıyor. Hatta bir an Descartes’ın ünlü önermesini "Kaygı duyuyorum, öyleyse varım!”a dönüştürüyor. Kitapta kaygı konusunda çalışmalar yapan psikiyatristlerin yanı sıra Antik Yunan filozoflarından Charles Darwin ve Sigmund Freud’a, Shakespeare’den T.S. Eliot, Virginia Woolf ve James Joyce gibi modernistlere, Bellini’den Rodin’e, Samuel Beckett’tan Woody Allen’a kadar kültürel tarihin köşe taşlarını bulacaksınız.